Şekerlenen Bal Gerçek Bal mıdır?
Ülkemizde bal konusunda maalesef çok ciddi bir kirlilik var. Hem bilgi kirliliği hem de sektörel kirlilik. Tüketicilerin çoğu maalesef hayatında en az bir kez satın aldığı bal konunda kötü bir tecrübe yaşamış. Bu kötü tecrübelerden en yaygın olanı ‘’şekerli bal’’ konusu. Bu durum öyle bir efsane ki balınızda şekerli olduğunu nasıl anlarsınız, konusunda internette onlarca video bulabilirsiniz. En yaygın inanış kristalize olan, donan balın şekerli bal zannedilmesi.
Son yıllara kadar bal konusunda tüketici olarak bizlerin 2 seçeneği vardı:
1. Seçenek:
Market raflarında bulabileceğimiz, pastörize ve ultrafiltrasyon gibi işlemlerden geçerek besin değerlerini kaybetmiş fakat etiketli ve denetimli ballar. Bu ballar hasta olunca yediğimiz o şifalı ballardan değildir fakat bakanlık denetimlerinden geçtikleri için sağlığımızı tehdit eden antibiyotik vb. kalıntılar bulunması da mümkün değildir. Seçkin marketten aldığınız bu balların besleyici değerleri düşüktür fakat gözümüze güzel görünürler. Asla donmaz, kristalize olmaz, şekerlenmez, akışkan ve parlak yapıdalardır.
2. Seçenek:
Köyden, memleketten getirttiğimiz etiketsiz, denetimsiz, tamamen satıcıya güvene dayalı ballar. Bu balları almak, yemek tamamen kumardır. Hiçbir analizi raporu olmayan bu balların garantisi satıcının bizzat kendisidir. Satıcı akrabanız olabilir, tonton bir amca olabilir, çok güvendiğiniz bir dostunuz olabilir fakat bu durum sonucu değiştirmez. Arıcı güvenilir olsa bile, bu ballarda tarım ilacı kalıntısı, asvalt kalınsı, naftalin kalıntısı vb. çıkabilir. Bu ballar diğer balların aksine, çocukluğumuzdaki bal, dediğimiz ballara daha yakın bir görünümdedirler. Bulanık, opak renkte, nispeten daha aromatiktirler.
Son yıllarda ise, yeni bir şey öğrendik; ham bal!
Kendisine ait kovanlarda üretim yapan nispeten daha küçük çaplı bal üretici firmalar, doğanın şifası olan balları hiç bir işlem uygulamadan, kovandan çıktığı şekilde tüketiciye sunuyor. Bu ballar, tıpkı köyden gelen ballar gibi pastörize edilmemiş fakat market rafları gibi analizli, raporlu, denetimli ve etiketli oluyorlar. Böylece hem balın doğadan gelen şifası ticari süreçlerde kaybedilmemiş oluyor hem de etiketsiz ürün tüketerek sağlığımızı şansa bırakmamış oluyoruz. Fakat bu balların bir dezavantajı var. Donuyor, Kristalize oluyor, şekerleniyorlar…
Oyla ham bal satan biz ve bizim gibi bir çok firma balın uygun koşullarda donması gerektiğini, kristalize olduğu, hatta balın kaynağına göre, florasına göre farklı kristalize olma hızlarının olduğunu bangır bangır söylüyoruz. Buna rağmen tüketici alışkanlıklarını değiştirmenin ne kadar zor olduğu zaman zaman yüzümüze çarpıyor.
Sonuç olarak kristalize olan bal sahte bal değildir! Balın gerçekliğini renginden, kokusundan tadından, görüntüsünden anlamamız mümkün değildir. Bal ancak teknik donanımların yeterli olduğu bir laboratuvarda analiz edilerek anlaşılır.
Son olarak T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün konuyla ilgili yayınladığı ‘’Arı Dediğin Sokar, Bal Dediğin Donar’’ yazısının okumanızı öneririz.